Anayasa Mahkemesinin 26.02.2011 tarih ve 27858 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan bir kararında, hukuk devletinin tanımı yapılmıştır. Bu tanıma göre hukuk devleti; “Bütün işlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygunluğunu başlıca geçerlilik koşulu sayan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa\'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına saygı duyarak bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, Anayasa ve hukuk kurallarına bağlılığa özen gösteren, yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da uymak zorunda olduğu temel hukuk ilkeleri ile Anayasa\'nın bulunduğu bilincinde olan devlettir.”
Anayasa Mahkemesi Kararı, T: 30.12.2010, E:2008/105, K:2010/123, (Çevrimiçi), 26.02.2011 gün ve 27858 sayılı Resmi Gazete, http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=manage_karar&ref=show&action=karar&id=2926&content= hukuk devleti, 11.05.2011.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu\'nun 1.11.2007 günlü, YD. İtiraz No:2007/625 sayılı kararıyla; \"düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, verilen kararların (yürütmenin durdurulması ve nihai kararlar) itiraz ile temyiz incelemesinin yapılabilmesi için kararda iptali istenilen maddeler ile ilgili genel hukuki değerlendirmelerin yanı sıra her bir madde için de ayrı, ayrı somut değerlendirme yapılması ve yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için maddede sayılan şartların gerçekleştiğini ortaya koyan gerekçenin de kararda belirtilmesinin, hem 2577 sayılı Kanun\'un 24. maddesinin (e) bendi ile 27. maddesinin 2. bendinin, hem de adil yargılanma ilkesinin gereği olduğu, itiraza konu kararda ise; Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği\'nin dava konusu edilen 5. maddesinin 1. bendinin (ç) alt bendi, 8. maddesinin 1/a bendinin 1, 2 ve 3. alt bentleri, 10. maddesi, 11. maddesi, 12. maddesi, 13. maddesi, 14. maddesinin 1. bendinin (a) alt bendi ve 15. maddesinin hukuka aykırılığının her bir madde için ayrı, ayrı belirtilmesi yerine, düzenlemelerin genel hukuk ilkelerine, normatif düzenlemelere ve de yürürlükten kalkan Yönetmeliğe ilişkin davalarda verilen Danıştay İkinci Dairesi kararlarının özünde yatan amaca uygunluk taşımadığı belirtilerek davalı idarece kullanılacak takdir yetkisinin kullanımında idareye hiçbir kıstasla bağlı tutmayacak ölçüde serbestlik tanıyıcı bir yaklaşımın benimsendiği, bu serbestliğin ise, nesnelliği ortadan kaldırıcı ve dolayısıyla sübjektif değerlendirmelerin oluşabilmesine yol açıcı etkilerinin olduğu, yöneticilik görevine aday olmak isteyecek kamu görevlilerinin haberdar edilmesini sağlayacak bir sistemin öngörülmediği, değerlendirmelerin; kariyer, liyakat, sınav ve benzeri objektif ölçütlere göre gerçekleştirilmesini içeren bir normatif yapının bulunmadığı, öngörülen bazı kıstasların ise, yönetici olarak atanacaklarda aranacak özel şartlarda belirtilen süre kıstasında olduğu gibi, yürürlükten kalkan Yönetmeliğe göre daha az kıdemi esas alan ve kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından olumlu katkısının ne olduğu belirsiz olan kıstaslardan meydana geldiğinin tartışmasız olduğu şeklinde genel ifadelere gerekçede yer vererek yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bu durumda, itiraz konusu maddeler ile ilgili ayrı, ayrı hukuki değerlendirmeler yapılarak ve iptali istenilen maddeler yönünden 2577 sayılı Kanun\'un 27/2. maddesinde yer alan şartların gerçekleştiğine yönelik hususlara gerekçede yer verilmek suretiyle yürütmenin durdurulması isteminin karara bağlanması gerekirken, genel değerlendirmeye dayanılarak oluşturulan gerekçe ile verilen dava konusu maddelerin yürütülmesinin durdurulmasına yönelik kararda hukuki isabet görülmediği1\' gerekçesiyle davalı idare itirazının kabulü ile anılan Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. bendinin (ç) alt bendi, 8. maddesinin 1/a bendinin 1, 2 ve 3. alt bentleri, 10. maddesi, 11. maddesi, 12. maddesi, 13. maddesi, 14. maddesinin 1. bendinin (a) alt bendi ve 15. maddesinin yürütülmesinin durdurulması isteminin kabulüne dair Danıştay ikinci Dairesi\'nin 3.7.2007 günlü, E:2007/1114 sayılı kararının yeniden karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
KAMU PERSONELİ HUKUKU
Disiplin Soruşturması
Disiplin Cezaları